Dağıtık sistemler, kombine gücünü uzak kullanıcılara sunmak için birbirine bağlı bir hesaplama ağını kullanma pratiğini ifade eden bir kavramdır. Ancak bu kavram 2018’de nasıl Blockchain devrimi yaratıyor?
Merkezi dağıtık sistemler
Statista‘ya göre, 2017 yılında hizmet olarak kullanılan yazılım olarak adlandırılan ve yazılımların son kullanıcılara sunulmasını sağlayan teknolojiyi ifade eden piyasadaki SaaS yazılımları tamamen merkezi rakiplerden oluşuyordu.
Microsoft ve Salesforce, sırasıyla % 18 ve % 11,5 pazar payına sahipti. % 4 aralığında yer alan Oracle, SAP ve Google’ı da içeren paket sağlayıcıdan önce Adobe % 6,7 oranında pay ile en yakın rakipti.
Bu merkezi hizmet sağlayıcıların en dikkate değer uygulamaları, aşağıdakiler gibi faydalar ve hizmetler sağlamak için dağıtılmış bulut bilişim kullanmaktadır: veri ve sunucuların uzaktan depolanması, kuruluşlara ve özel kullanıcılara erişim gücü (üniversiteler, laboratuvarlar, araştırmacılar gibi yüksek işleme gereksinimleriyle özel erişim)
Sıra Blockchain’e gelince
Blockchain, benzer bir şekilde gelişmekte olan ve yeterince kullanılmayan pazarda bir sonraki adımı katalize etmek için mükemmel bir aday olmalıdır. Çünkü dağıtık sistemler, merkezi olmayan yönetimin merkezindedir.
Dağıtık sistemlere en önemli örnek, Satoshi Nakamoto tarafından tasarlanıp 2009 yılında orijinal Bitcoin sistemine dâhil edilen, Proof of Work (PoW) uzlaşı mekanizması ve dağıtılmış defter teknolojisidir. Bu teknoloji, Bitcoin gibi kripto varlıklarını desteklemektedir.
PoW hesaplamalarının temel prensiplerine uymayı seçen herhangi bir Blockchain projesi teknik olarak dağıtık sistem destekli bir proje olarak düşünülebilir.
Ethereum, EVM ve merkezi olmayan uygulamalar
Forbes’dan Sanjay Mahadi, Ethereum Dapp’in akıllı sözleşmeler aracılığıyla uygulama dünyasında devrim yarattığını belirtiyor.
Mahadi açıklamalarına şöyle devam etti:
PoW tabanlı bir Blockchain modeli olarak, bu, Ethereum’u merkezi olmayan dağıtılmış hesaplamaların en büyük öncülerinden biri haline getirebilir.
DApps, Ethereum Blockchain çerçevesine dayanan uygulamalara verilen addır. Akıllı sözleşmeler ise taraflar arası anlaşmalarla ilgili olarak otomatik arbitraj ve uygulama aracıdır.
Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ayrıca, Ethereum madenci düğümlerinin birleşik gücünü kullanarak, akıllı sözleşmeler ve DApp’lerle ilişkili tüm karar verme süreçlerini yöneten hesaplama merkezi olarak işlev görür.
Mevcut yarışmacılar
Ethereum’un bir Proof of Stake (PoS) modeline geçişi devam ederken dağıtık sistemler kavramında ortak bir düşünceye sahip olunduğu gibi, Blockchain alanında birçok şeyin değiştiğini görebiliriz.
Bir yanda, bu alanda en iyi bilinen modern çözümlerden biri olan Gridcoin gibi organizasyonlar var. Proje, bir kanıt uzlaşı modeli kullanırken bilimsel hesaplamayı ödüllendirmek iddiasındadır. Gridcoin, öncelikle araştırmaya ve akademik topluluklara odaklanmak için dağıtılmış hesaplama modelleri arasındadır.
Ankr ismiyle devam eden bir başka proje de, alternatif olarak, teknolojiye kendi yaklaşımını kullanarak iş sektörüne merkezi olmayan dağıtılmış hesaplama gücü sağlamayı umuyor. Proje geçtiğimiz günlerde yatırımcıları 14,5 milyon ABD doları tutarındaki fonlarla finanse etme konusunda etkiledi. Proje, NEO ve OKEx ile ilişkili bilinen grupların onayını aldı. Proje, benzersiz iş kanıtı modeli ile 150 yatırımcıdan oluşuyordu.
Merkezi olmayan dağıtıtık sistemlerin geleceği
Dağıtılmış bulut bilişim için bir sonraki büyük adım her ne kadar kesinlikle işleri hızlandırmaya yardım etseler de piyasalardan gelmeyecektir.Ancak beklenen bir sonraki adım yenilikçilerden gelecektir.
Bitcoin veya Ethereum gibi atalarına meydan okuyabilecek herhangi bir proje bulunup bulunmadığını söylemek güvenli olmasa da kalkınma topluluğunun hala birkaç sürprizden daha fazlasına sahip olduğu açık.
En güncel haberlerimizi Telegram kanalımızdan, Instagram hesabımızdan, Facebook sayfamızdan ve Twitter hesabımızdan takip edebilirsiniz.
