Kripto para piyasasının kendini toparlayıp, yeniden yükselişe geçtiğinden bahsetmek için belki de çok erken. Fakat piyasanın en popüler kripto parası olan Bitcoin’de bu hafta umut veren gelişmeler olursa, piyasanın geneline bir güven geleceğini söyleyebiliriz. Ayrıca sektör ile ilgili yayılan fud ve fomo tarzı haberlerin piyasayı oldukça meşgul ettiğine de şahit oluyoruz.
Kripto piyasasında kelimelerin savaşı yaşanıyor
Günümüzde kullandığımız kelimeler sürekli gelişiyor. Kelimelerin bazen yaşanan olayları abartmak için kullanıldığını görüyoruz. Bu kelimelerden ikisi ise kripto piyasasında sıkça duyduğumuz FUD ve FOMO kısaltmalarıdır. Bu iki kelime de orijinal anlamından farklı şekilde kullanılmaktadır. Bu hafta ise Bitcoin için bu iki kelimeyi sıkça duyabiliriz. Yükselme söylentilerinde FOMO ve düşüş senaryoları için de sıkça FUDlar duyacağımıza benziyor.
FUD (fear, uncertainty, doubt) kısaltması, İngilizce korku, belirsizlik ve şüphe kelimelerin baş harflerinden oluşturulmuş bir kelimedir. Bu kelime, piyasada hedef gösterilen bir kripto para hakkında aslı olmayan olumsuz söylentiler için kullanılır. FOMO( fear of missing out) kelimesini ise dilimize fırsat kaçırma korkusu olarak çevirebiliriz. Fakat kripto piyasasında, kelime anlamından farklı olarak, olumlu herhangi bir olayı ön plana çıkarmak için kullanılır. Bu yazımızda piyasayı meşgul edebilecek olumlu gelişmelerden kısaca bahsedeceğiz fakat öncelikle bu hafta korkuya neden olabilecek konuları bitirelim.
Bu haftanın en hızlı yayılan fud ve fomo söylentileri
En son ki Snowden sızıntıları, Bitcoin kullanıcılarını, 2013’te NSA’nın agresif bir şekilde hedef aldığı gibi tedirgin etti. Bu büyük bir sürpriz değildi fakat yazılı belgeler olduğu için hala göz korkutucu olarak gözükmektedir. Sızan slaytlar ayrıca, Silk Road’dan Ross Ulbricht’in, Bitcoin ile ilgili faaliyetlerinin NSA’nın engellemeleri ile tuzağa düşürüldüğüne dair daha fazla kanıt sağladı. Öyle olsa bile, bu kanıt mahkemede açıklanmamış ve bu nedenle Ross’un savunma ekibi buna itiraz edememiştir. Paralel yeniden yapılanmanın – şüphelinin yakalanmasından sonra kanıt izini taklit etme pratiğinin – en yüksek düzeyde olduğu ve NSA belgelerinin hiçbir etkiye neden olmaması ise tedirginliği biraz olsun hafifletmişti.
ICO’ların en az 3,4 milyar dolarlık Ethereum’a sahip olduğu ve bunu her an piyasaya bırakabilecekleri haberi ise gerçek bir etki yarattı. Bu hafta piyasayı en çok meşgul eden gelişme ise buydu. Ancak bu haber, FUD olarak nitelendiriliyor. Çünkü bu bilgi, yatırımcıları pazarda korku, belirsizlik ve şüphe duymaya zorluyor.
Bu hafta ayrıca, Bitcoin için pozitif gelişmeler de vardı. Veya piyasa bu haberleri, olumlu şekilde algılamak hevesindeydi. Çünkü son zamanlarda gelen olumsuz ve stresli haberlerden dolayı kripto piyasası üzerindeki bir kasvet bulunuyordu. Twitter ve Square’in kurucusu Jack Dorsey, 10 yıl içinde Bitcoin’in dünyadaki tek para birimi olmasını beklediğini açıkladı. Piyasayı yakından tanıyan Dorsey’in bu beklentilerini açıklaması, piyasada bir yükseliş etkisine neden oldu. Olumlu gelişmelere ek olarak ise, Çin Halk Bankası’na Bitcoin dostu bir başkan atanmasını da sayabiliriz.
Piyasa tarafından Dünya liderlerinin G20 zirvesinde, kripto paralara ilişkin herhangi bir düzenleme kararı almamaları da olumlu olarak yorumlandı. Yetkililerin alelacele kararlar alıp, yanlış uygulamalar yapmasındansa, konuyu uzun vadeye bırakmaları piyasa tarafından sevindirici bir gelişme oldu. Eğer bu gelişmeler piyasa hakkında olumlu düşünmeye yeterli gelmese de, en azından düşüş trendinin 2014 yılında yaşanan karakterde olmadığını bilmek bile olumlu karşılanmalıdır. Bunun sebebi olarak, artık kripto para piyasasının daha da olgunlaştığını ve kötü haberlere karşı daha dayanıklı hareket ettiğini söyleyebiliriz.
,
