Amerika ve Avrupa’nın uzay ajansları NASA ve ESA, Blockchain teknolojisini efektif bir biçimde kullanmaları beklenen iki önemli kuruluş. Peki teknolojinin uygulanması konusunda ne alemdeler? Birlikte inceleyelim.
Günümüz teknolojisindeki en büyük devrim, “uzayda yeni bir uzay” yaratmaktır. Evet, Blockchain teknolojisinden bahsediyoruz.
Sonsuzluğa giden teknoloji, Blockchain ile yeni yollar buluyor
Uzay ve sayısız gizem, Nicolaus Copernicus’un tarih öncesi çağdaki zamanından beri, en son uzay teknolojisi araştırmaları ile günümüz NASA’sına kadar insanlığın dikkatini çekmiştir. Uzay teknoloğu ve onunla ilgili araştırmalar, sonuç olarak, bu üst sınıf araştırmalara karşı kendileri tarafından finanse edilen hükümet organlarının da dikkatini çekti. Bu, SpaceX gibi sınırları zorlayan ve sınırları azaltan pek çok teşvik başlattı. Bununla birlikte, teknoloji genellikle sonsuzluk olarak görülür, çünkü teknolojiyi ileri taşıyan şey, yine bir teknolojidir.
Bu sonsuzluğa doğru ilerleyen uzay teknolojisi, Blockchain yardımıyla yeni yollar buluyor. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı gibi alandaki yetkililer, Blockchain teknolojisini devam etmekte olan ve gelecek görevlerine uygulama yollarını bulmaya başladılar.
NASA çalışmalarına 2017 yılında RNCP ile başlamıştı
Bu bulgulardan bazıları, Blockchain teknolojisinin hem yer araştırmalarında hem de uzay araştırmalarında son derece yardımcı olabileceğini gösteriyor. Aslında NASA’nın Blockchain teknolojisine yönelik ilk adımı, Blockchain tabanlı uzay aracı sistemini keşfetmek için 330.000 dolarlık bir hibe aldığı 2017 yılında atıldı. Bu sistem çok az insan katılımı gerektiriyor ve neredeyse tamamen Blockchain’e dayanıyor. Sistem, Dayanıklı Ağ ve Bilgisayar Paradigması (RNCP) olarak adlandırıldı.
Dr. Jin Wei Kocsis, RNCP’nin Ethereum tabanlı Blockchain akıllı sözleşmeleri test etme niyetinde olduğunu ve sert uzay koşulları için güvenli bir bilgi işlem sisteminin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunabileceğini araştırıyor. Ayrıca şunları ekliyor:
Bu projede, Ethereum Blockchain teknolojisi, derin uzay araştırmaları için merkezi olmayan, güvenli ve bilişsel bir ağ oluşturma ve bilgi işlem altyapısı geliştirmek için kullanılacaktır. Blockchain konsensüs protokolleri, altyapının dayanıklılığını iyileştirmek için daha fazla araştırılacaktır. Çevresel tehditleri tanıyan ve bunlardan kaçınan teknolojinin yanı sıra bir dizi görevi otomatik olarak tamamlamayı umuyorum.
ESA de geçen sene bir makale yayımlamıştı
ESA, ABD’deki muadilinden (NASA) çok uzak değil, ancak şu an için Blockchain uygulamasını iç idari süreçleri düzene pek sokmuyor. ESA tarafından Eylül 2017’de yayımlanan bir araştırma makalesi, Blockchain uygulamasının hem olumsuz hem de olumlu yönlerini ortaya koyuyor. NASA gibi, ESA da akıllı sözleşmelerin uygulanmasına odaklanıyor. Proje, Uzay 4.0 olarak biliniyor ve “dünya çapında çeşitli uzay aktörlerinin sayısının arttığı bir durum” olarak özetleniyor.
ESA’nın Kıdemli Kurumsal Gelişim Koordinatörü Gianluigi Baldesi’nin yazdığı Ekim 2017’ye uzanan bir başka makalede, şunları söyledi:
Uzay 4.0 çağında kendi yaşamlarımızda olduğu gibi, hem aksamaya hem de fırsata karşı etkinliğin ve açık fikirliliğin kültürünü değiştirmek ve beslemek için uyumlu olmak zorundayız.
En güncel haberlerimizi Telegram kanalımızdan, Instagram hesabımızdan, Facebook sayfamızdan ve Twitter hesabımızdan takip edebilirsiniz.
