Kripto Para Haber – Şimdi Bitcoin ile diğer varlıkları kıyaslayacağız. Altın fiyatı bu hafta 4.388 dolar seviyesinden 4.261 dolar seviyesine geriledi — yani birkaç gün içinde yaklaşık yüzde 2,93’lük bir düşüş yaşandı. Bugün ise bu düşüş en sert seviyesine ulaştı. S&P 500 endeksi de biraz geriledi, fakat en çok düşen açık ara Bitcoin oldu. Bitcoin fiyatı yaklaşık yüzde 17 düşüş yaşadıktan sonra son 12–16 saat içinde küçük bir yüzde 2 toparlanma gördü.
Dikkat çekici olan şu: Grafikte Bitcoin ve altın fiyatları arasında ters bir korelasyon gözleniyor. Bu oldukça nadir bir durum. Son beş yılda — özellikle COVID döneminden bu yana — genellikle farklı yönlerde hareket ettiklerini çok az görmüştük. Bu durum, yatırımcıların ekonomik endişeler arttığında güvenli liman olarak altına yöneldiğini, ekonomi biraz toparlanma sinyali verdiğinde ise altını satıp Bitcoin ve hisse senetlerine geçtiğini gösteriyor.
Küresel endişeler: 2008 benzeri bir risk mi?
Altının son dönemde yeni zirveler görmesi, kurumsal yatırımcıların küresel bir ekonomik çöküşten endişe duyduğuna işaret ediyor. Elbette 2008 benzeri tam bir kriz beklenmiyor, ancak yine de ciddi sarsıntı yaratabilecek bir daralma ihtimali konuşuluyor.
Bazı analistler, kötü banka kredileri ve artan borç yükü nedeniyle 2008 benzeri risklerin yeniden oluştuğunu belirtiyor. O dönem gayrimenkul temelli bir kriz vardı; bugün ise daha geniş ekonomik yapıya yayılmış bir kırılganlık söz konusu.
Ayrıca bu endişeler sadece ABD ile sınırlı değil. Dünyanın birçok bölgesinde, zengin-fakir uçurumunun giderek büyümesi de ekonomik istikrarsızlığı körüklüyor. Trump’ın gümrük tarifeleri hakkındaki tweetleri, geçtiğimiz hafta kripto piyasasının çöküşünde en büyük etkenlerden biri oldu. Eski Başkan Donald Trump, Çin’e yüzde 100 oranında gümrük tarifesi uygulayacağını duyurdu, ancak bu kararı yaklaşık bir buçuk gün sonra geri çekti.
Bu açıklama yapılır yapılmaz, “Trump ve Çin”, “Trump ve Şi”, “Trump ve tarife” gibi anahtar kelimeler sosyal medyada adeta patlama yarattı. Sosyal hacim 10 Ekim’de fırladı, ancak birkaç gün içinde yavaş yavaş normale döndü ve şu anda neredeyse yok denecek kadar az.
Yine de Trump’ın piyasayı yeniden karıştırması kimseyi şaşırtmayacaktır. Bunun meşru ekonomik nedenlerle mi yoksa piyasaları manipüle etmek için mi yapıldığı konusunda tartışmalar sürüyor. Sosyal medyada her iki görüşü de savunan çok sayıda kişi var. Ancak şunu net biçimde söyleyebiliriz ki bu konu, kitlelerin duygularına son derece duyarlı.
“Tarife”, “Çin” veya benzer biçimde ABD ile gerilim yaşayan başka bir ülke — örneğin İngiltere — gündeme geldiğinde, bu durum hem kripto piyasasını hem de S&P 500 endeksini olumsuz etkileyen bir faktör olmaya devam edecek.
Fed’in faiz indirimi beklentisi
Şu anda yatırımcıların gündeminde Fed’in faiz indirimleri de var. Yaklaşık 11-12 gün içinde, yani Ekim ayının 28–29’unda bir sonraki toplantı yapılacak. Bu toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi daha gelip gelmeyeceği belli olacak. Eğer bu indirim gerçekleşirse, piyasada kısa vadeli bir yükseliş bekleniyor. İlginç olan, önceki faiz indirimi dönemlerinde bu “yükseliş” etkisinin, karar açıklanmadan önce başlaması.
Örneğin, Eylül ortasındaki faiz indirimi neredeyse kesin gözüyle bakıldığı için, karar resmileşmeden önce fiyatlar zaten yükselmişti. Ancak karar açıklandığında, “Buy the rumor, sell the news” (Söylentiyi al, haberi sat) mantığı devreye girdi — yani yatırımcılar söylentiyle yükselişe katıldı, haber geldiğinde ise satış başladı.
Bu durum sonunda 6 Ekim’de yeni bir zirveye ulaşmamıza neden oldu ve büyük ölçüde bu faiz indirimi beklentilerinin etkisiydi. Aynı durum geçmişte de görülmüştü: Bitcoin ETF onayları, Ethereum’un 2022’deki merge (birleşme) olayı, hatta Bitcoin halving (yarılanma) etkinliklerinde bile aynı döngü yaşandı.
Beklenen bir olay yaklaşırken fiyat yükseliyor, olay resmen açıklandığında ise FOMO (kaçırma korkusu) yaşayan yatırımcılar panikle alım yapıyor. Bu da kısa süre sonra fiyatların geri çekilmesine yol açıyor. Bu tamamen normal bir piyasa davranışı.
Ardından bu yatırımcılar, “Faiz indirimi işe yaramadı, kandırıldık” diyerek satış yapıyor; işte o noktada gerçek fiyat etkisi ortaya çıkıyor. Bu döngü her zaman böyle işlemiştir.
Gerçek kullanım odaklı bir proje: Best Wallet
Best Wallet kullanıcıları dinamik APY oranlarıyla staking yapabiliyor ve bu oran katkı miktarına göre değişiyor. Toplam arzın yüzde 8’lik bölümü staking havuzu için ayrıldı.
Token sahipleri;
- daha düşük işlem ücretlerinden,
- ön satışlara erken erişimden,
- daha yüksek staking getirilerinden,
- gelecekteki kripto banka kartı ile nakit iade (cashback) avantajlarından, yönetişim haklarından
- ve yeni ön satış erişimlerinden yararlanabiliyor.
Bu ekosistem sadece yatırımcı çekmek için değil, token sahiplerine sürekli değer sağlamak için tasarlanmıştır.
Özetle, Best Wallet Token boş bir vaat değil. Gerçek bir ürüne, yüksek güvenliğe, topluluk merkezli ekonomiye ve uzun vadeli fayda sağlayacak bir yapıya sahip. Yönetişim, staking, cashback ve erken erişim özellikleriyle, Best Wallet Token yatırımcısına hem pratik hem ekonomik bir ekosistem sunuyor.
Ancak unutmayın: Bu anlatılanlar yatırım tavsiyesi değildir. Her zaman kendi araştırmanızı yapmadan yatırım kararı vermeyin.
Yazı içeriğindeki bilgiler tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yaptığınız yatırımlardan kaynaklı kâr ya da zararınızdan yazar ve kriptoparahaber.com sorumlu değildir. Yatırım nihayetinde bilgi, birikim, tecrübe, araştırma ve şahsi kararlar gibi birçok temele dayanır.


