SEC’in Kurum Finansman Bölümü Müdürü William Hinman yaptığı konuşmada, Ethereum’un Ether tokenlerinin (ETH) bir menkul kıymet olarak sınıflandırılamayacağını söylemişti. Tokenin, ilk çıkarıldığında bir menkul kıymet olabileceğini, ancak şimdi köprünün altında çok sular geçtiğini vurguladı. SEC aynı zamanda, yeni girişimlerin kriptolarla geleneksel yöntemlerden daha fazla para kazanabileceğine inandığını belirterek de konu hakkındaki ne kadar istekli olduğunu ortaya koydu. Bu bağlamda kaliteli ICO faaliyetlerinin SEC tarafından izlenip desteklenmesi yönünde adımlar atılabileceği sinyalleri de verildi.
Tokenler ne zaman menkul kıymet olarak tanımlanabilir?
Hinman kesin bir dille Ethereum ve Bitcoin’in online olarak kripto para topluluğunda menkul kıymetler olarak adlandırılamayacağını açıkladı. Bu söylemiyle, federal kurum tarafından düzenlenmiş ve SEC tarafından tescil edilen bu para birimlerinin bazı zorunluluklarının kaldırdığını ifade etmiş oldu ve şöyle devam etti:
Ethereum ağı, merkezi olmayan yapısı ve Ether’in mevcut teklifleri ile satışları menkul kıymet işlemleri değildir. Bitcoin’de olduğu gibi, federal menkul kıymet yasalarının ifşa rejimini Ether’deki mevcut işlemlere uygulamak çok az bir değer katıyor gibi görünmektedir.
Kaliteli ICO faaliyetleri yapılan sıkı denetimler ile belirlenmiş olacak
Ayrıca, start-up’ların başlangıç aşamasında ve fonlarını arttırmak için token sattıklarında, ICO’larını “menkul kıymetler” olarak tanımlanabileceğini belirtti. Ayrıca Hinman, Proje başladıktan sonra, tüm tokenlerin menkul kıymet özelliğinden bağımsız olarak adlandırılacağını belirtti. Bunun yanında ağlar çalışmaya başladıkça, coin sahiplerinin şirket ile mali bir ilgisi olmayacaktır. Çünkü coinler yalnızca işlem amacıyla kullanılacaktır.
Kurallar, yalnızca bir ağda mal veya hizmet satın almak ve satmak için veya merkezi bir şirketin bulunmadığı durumlarda ortaya çıkan tokenler için farklı olabilir. Yüzde 100 merkezsiz olmayan ve ana şirketlerinin çıkarlarını yerine getirmek için çalışan platformlardan mali raporlar vermeleri, coinlerin alınıp satılmalarını ve kurumsal fon sağlama ile ilgili tüm kuralları takip etmeleri istenebilir.
Bankalar teknoloji şirketlerine mi dönüşüyor?
Hinman, bankaların yazılım geliştirdiğini, hatta sattığını ya da ürünlerini tanıtmak için bu platformları kullandıklarını belirtti. Bu durum, işletmelerin reklam destekli gelir modelleriyle teknoloji şirketlerine daha çok işlem yapmasını sağlıyor. Kullanıcılar ise bankalarda bulunan verilerinin, toplu veri kümelerinde anonim olarak kalsalar bile, onlar hakkında önemli bilgiler ortaya koyabileceğinden giderek daha fazla endişeleniyor.
Hinman ise konuyu şu şekilde yorumluyor:
Bu, günümüzde bankaların yeni veri ürünlerini araştırdığı dönemde oldukça hassas bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bazı bankacılar, hedge fonlarının en çok okunan veya en uzun okunan kayıtlar gibi toplu bir araştırma verisi akışı görüp görmediklerini sorduğunu belirtti. Fakat aynı zamanda bankalarının o bilgileri satmadığını, bu tür isteklere aşina olduklarını belirtiyorlar.
En güncel haberlerimizi Telegram kanalımızdan, Instagram hesabımızdan, Facebook sayfamızdan ve Twitter hesabımızdan takip edebilirsiniz.