Kripto para piyasası 10 Ekim 2025 tarihinde son yılların en sert düzeltmelerinden birini yaşadı. Ani fiyat çöküşü, özellikle Binance borsasındaki teminat varlıklarında kısa süreli “depeg” sorunlarına yol açarak binlerce yatırımcıyı etkiledi. Bu gelişmenin ardından Binance, kullanıcı kayıplarını telafi etmek üzere 283 milyon dolarlık dev bir tazminat ödemesi gerçekleştirdi. Şirketin açıklamasına göre bu olay, sistemsel bir arıza değil; likidite daralması, eski emir kalıntıları ve kullanıcı arayüzündeki (UI) teknik hatalardan kaynaklandı.
Olayın arka planı: Likidite sorunu ve 2019’dan kalan emirler
Binance, yaşanan çöküşün ardında üç temel faktör bulunduğunu açıkladı: düşük likidite, 2019 yılından bu yana pasif durumda kalan limit emirlerin aktifleşmesi ve fiyat gösteriminde meydana gelen “sıfır hataları”.
Borsanın açıklamasına göre bazı eski limit emirler, piyasa hacmi zayıfladığı sırada ani şekilde tetiklendi ve IOTX/USDTile ATOM/USDT gibi paritelerde kısa süreli “flash crash” (ani fiyat düşüşü) etkisi yarattı.
Ayrıca, Binance’in bazı paritelerde “tick size” ayarlarını güncellemesi sonucunda, fiyatlar kullanıcı arayüzünde hatalı biçimde “0” olarak görüntülendi. Ancak bu durum yalnızca görsel bir hataydı; borsa verilerinin ve API işlemlerinin doğruluğu bozulmadı. Binance, bu sorunu kısa sürede giderdiğini ve kullanıcıların zararlarının tamamını üstlendiğini belirtti.
Binance’ten tarih adım geldi: 283 milyon dolarlık tazminat
Binance, yaşanan karmaşanın ardından 283 milyon dolarlık tazminatı iki aşamada kullanıcı hesaplarına aktardı. Bu ödeme, borsa tarihinin en büyük bireysel tazminatlarından biri olarak kayıtlara geçti. Şirketin resmi açıklamasında, “depeg” kaynaklı likidasyonlardan etkilenen kullanıcıların tüm zararlarının karşılandığı vurgulandı.
Binance ayrıca, bu olayın “sistemsel bir çöküş” olmadığını özellikle vurguladı. Borsa motorları ve API sistemi tüm süreç boyunca aktif şekilde çalışmaya devam etti. Yani krizin kaynağı, teknik bir arızadan ziyade makroekonomik volatilite ve likidite eksikliğinin birleşimi oldu.
Borsa, kullanıcı güvenini yeniden tesis etmek amacıyla sistem altyapısını güncelleyeceğini, arayüz hatalarının tekrar etmemesi için yeni kontrollerin devreye alınacağını ve tazminat sürecinde tam şeffaflık sağlanacağını duyurdu.
Kripto piyasasındaki çöküşün ardından neler oldu?
10 Ekim’de yaşanan bu sert dalgalanma, sadece Binance’i değil tüm kripto piyasasını sarsmış durumda. Wiston Capital’in verilerine göre, o günkü düşüşte toplam piyasa değeri yaklaşık 560 milyar dolar azaldı. Özellikle altcoinlerde görülen sert satışlar, yalnızca 25 dakikalık bir zaman diliminde yüzde 33’e varan kayıplar doğurdu.
CoinGlass verileri, 24 saat içinde 19 milyar doların üzerinde kaldıraçlı pozisyonun tasfiye edildiğini gösteriyor. Bu rakam, kripto piyasası tarihindeki en büyük tasfiye olaylarından biri olarak değerlendiriliyor.
Buna karşın Bitcoin (BTC) görece dayanıklı bir duruş sergiledi. Bazı borsalarda 104,500 dolara kadar gerilese de, kısa sürede toparlanarak 108,000 dolar seviyesinin üzerine çıktı. Ethereum (ETH) ise 4,390 dolardan 3,460 dolar seviyesine kadar düşerek yüzde 20’ye yakın bir kayıp yaşadı.
BNB, XRP ve diğer majör altcoinlerde de yüzde 25 ile yüzde 35 arası düşüşler görüldü. Analistler, bu sert satışların ETF çıkışları, algoritmik işlemler ve ABD Doları’nın güçlenmesiyle hızlandığını belirtiyor.
On-chain analizler, özellikle kripto piyasası lideri olan Bitcoin tarafında büyük miktarda kar realizasyonu yapıldığını ortaya koyuyor. Son verilere göre, 10 Ekim çöküşü sırasında yaklaşık 2,25 milyar dolarlık realized profit (gerçekleşmiş kar) kaydedildi. Bu durum, uzun vadeli yatırımcıların volatiliteden faydalanarak pozisyon boşalttığını gösteriyor.
Öte yandan, Bitcoin’in 365 günlük üstel hareketli ortalamasına (EMA) yaklaşması teknik açıdan kritik bir destek bölgesi oluşturuyor. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlanabilirse, piyasada kısa vadeli toparlanma ihtimali artabilir.
Sonuç olarak Binance’in 283 milyon dolarlık tazminat adımı, sadece kullanıcılarına yönelik bir telafi değil; aynı zamanda tüm sektöre gönderilen güçlü bir mesaj niteliği taşıyor. Bu olay, borsa altyapısında şeffaflık, risk yönetimi ve likidite denetimininne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kripto piyasası, merkezi borsalar ve algoritmik işlem sistemleri arasındaki hassas dengenin önemini yeniden hatırlarken, yatırımcıların da volatiliteye karşı temkinli davranması gerekiyor. Özellikle kaldıraçlı işlemlerde risk yönetimi artık her zamankinden daha kritik.
Pepenode sanal madencilikte yeni bir dönem başlatıyor
Kripto para dünyasında yenilikçi fikirlerin ön plana çıktığı bir dönemde, PepeNode (PEPENODE) projesi, “meme coin madenciliği” kavramına yepyeni bir soluk getiriyor. Geleneksel madenciliğin karmaşık, maliyetli ve donanım odaklı yapısına alternatif sunan bu proje, kullanıcılarına tamamen oyunlaştırılmış bir sanal madencilik deneyimi vaat ediyor. PepeNode’un temel amacı; kullanıcıları sıkıcı teşvik mekanizmalarından, düşük erken katılım ödüllerinden ve pasif gelir modelinin tekdüzeliğinden kurtarmak.
Bu özgün proje, hem eğlenceli hem de kazançlı bir deneyim yaratarak meme coin ekosisteminde fark yaratmayı hedefliyor. Kullanıcılar kendi sanal madencilik odalarını oluşturarak, ağ üzerindeki nodeları güçlendirebiliyor ve bunun karşılığında ödüller kazanabiliyor.
PepeNode’un başarısının arkasında, teknolojik altyapı kadar topluluk gücü de büyük rol oynuyor. Proje, merkeziyetsizliği ve katılımcı odaklı bir ekosistemi ön plana çıkarıyor.
Platformun sunduğu en dikkat çekici özelliklerden biri, akıllı sözleşmeler aracılığıyla tamamen şeffaf bir ödül ve yönetim süreci sunması. Bu sayede, kullanıcılar kazançlarını ve sistemin işleyişini anlık olarak takip edebiliyor.
Bir diğer önemli özellik ise deflasyonist token ekonomisi. PepeNode’da yapılan her sanal madencilik işlemi sırasında kullanılan tokenların bir kısmı yakılarak arz azaltılıyor. Bu mekanizma, uzun vadede token değerini korumayı ve projenin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor.
Oyunlaştırılmış sanal madencilik deneyimi, kullanıcıların eğlenerek kazanmalarını sağlarken; bonus ödüller ve erken katılım teşvikleri de projenin topluluk etkileşimini yüksek tutuyor. Böylece PEPENODE, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda bir oyun ekosistemi hâline geliyor.
PEPENODE nasıl satın alınır?
PepeNode (PEPENODE) token satın almak oldukça basit bir süreçtir. Yatırımcılar, ön satış süresince resmi web sitesi veya desteklenen platformlar üzerinden katılım sağlayabilir. Öncelikle kullanıcıların resmi PepeNode sitesine girip cüzdanlarını (örneğin MetaMask veya Trust Wallet) BNB, ETH ya da SOL ile hazırlamaları gerekir. Ardından “Cüzdanı Bağla” veya “Satın Al” sekmeleri üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilirler.
Satın alınmak istenen PEPENODE miktarı girilip işlem onaylandığında, tokenlar doğrudan cüzdana eklenir. Ayrıca “Satın Al ve Stake Et” seçeneğiyle kullanıcılar tek adımda hem alım hem de stake işlemini yapabilir. Kartla ödeme seçeneği de sunan PepeNode, kriptoya yeni başlayanlar için de oldukça erişilebilir bir yatırım imkânı yaratıyor.
Yazı içeriğindeki bilgiler tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Yaptığınız yatırımlardan kaynaklı kâr ya da zararınızdan yazar ve kriptoparahaber.com sorumlu değildir. Yatırım nihayetinde bilgi, birikim, tecrübe, araştırma ve şahsi kararlar gibi birçok temele dayanır.