Blockchain’in bilinmeyen 1.000 yıllık tarihi var. Milattan sonra 500 yılında, Mikronezya adasındaki Yap halkı bu sistemin erken versiyonunu kullanmışlardı.
Blockchain, internetin kendisinin ortaya çıkmasından bu yana bilginin depolanması ve paylaşılmasında en önemli gelişme olabilir. Güvenilmeyen taraflar arasında bilgi paylaşma yeteneği, bankacılıktan siyasete kadar her şeyi bozma potansiyeline sahiptir.
Kültürel bir antropolog olan Natalie Smolenski, Dubai’deki Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Tüm ilerlemelerde olduğu gibi, Blockchain eski şeyleri yapmanın çok yeni bir yoludur. Yeni olan her zaman eski olan bir şeyden gelir.
Smolenski şu anda Blockchain’in farklı olmadığını ve aslında dünyanın en eski kabilelerinin bazılarının gelenekleriyle benzerlikleri paylaştığını gösteren bir kitap üzerinde çalışıyor.
Blockchain’in bilinmeyen 1.000 yıllık tarihi
Milattan sonra 500 yılında küçük Mikronezya adası Yap halkının bir sorunu vardı. Bu topluluk, köylerindeki insanlar arasında ticaret yapmak için oldukça garip bir para formu geliştirdi. Birçoğu bugün hâlâ var olan Fei taşları, dört ton ağırlığa sahip olabilen, merkezlerine ve çeşitli köylülere yerleştirilen ahşap bir direğe ihtiyaç duyan dev kalker taş disklerdir.
Fei taşlarının bir para birimi olarak yaşadığı problem, ne kadar çekici olsa da satın alırken ve sattıklarında hareket ettirmek neredeyse imkansızdı. Taşları hareket ettirmek yerine Yap halkı, merkezi olmayan bir muhasebenin ilk kaydedilmiş örneğini icat ettiler..
Milattan sonra 500 yılında, devletlerin ve işletmelerin erken kâğıt formlarında merkezileştirilmiş defterlere işlemleri kaydederek imparatorluklar inşa etmek için harcanıyordu. Roma bunların en başarılı örneğidir. Gerçekten de, merkezileştirilmiş defterler küresel ekonomiye güç veren dünya hükümetleri tarafından halada kullanılmaya devam etmekte.
Her köylü sahip oldukları taşa göre gerçekleştirdiği alım satım işlemlerinin kayıtlarını akıllarında tutuyordu. Bir Fei taşı harcandığında, bu yeni işlem herkesin zihin haritasını güncellemek için köy halkına bilgi veriliyordu. Herhangi birisi eğer taşın kendinin olduğunu iddia ederse, köy halkı kendi zihinsel merkeziyetsiz defterlerine başvuruyorlardı.
Bugun ki sistemde bu insanlar arasında değil, bilgisayarlar arasında oluyor. Kısaca Blockchain sistemi aslında tarihten gelen bir şeyin, günümüze uyarlanmış halidir.
